5 Ekim 2017 Perşembe

Tatilden dinlenmiş dönmek mümkün?

Bütün bir yıl boyunca, yoğun ve stresli bir iş temposunda çalıştınız ve sonunda hak ettiğiniz tatile çıkmaya karar verdiniz. Uzman psikologlar, şehrin gürültü ve kalabalığından uzak bir tatilin ve dinlenmiş ve arınmış olarak eve dönmenin, özellikle stresli iş ortamında çalışanlar için çok önemli olduğunu belirtiyor. Bunun için uygulayabileceğiniz bazı yöntemler var:
Tatilinizi planlamak
 Bu süreçte yaşayacağınız herhangi bir problem tatilden verim almadan dönmenize neden olabilir. Dolayısıyla gezi planınıza göre gitmek istediğiniz yerler için gerekli rezervasyonları yaptırın ya da uygunluğunu mutlaka kontrol edin. Ayrıca bir de, gitmeden önce yapılacaklar listesi hazırlayın. Böylece işleriniz kolaylaşmış olacaktır.
Sevdiklerinize zaman ayırmak 
Günlük yaşamın temposundan pek fazla zaman ayıramadığınız sevdiklerinizle ve ailenizle bir arada olmaya çalışın. Tatilde mümkün olduğunca seyrek telefon görüşmesi yapmanın, aile ve arkadaşlarınızla birlikte sohbetlere ortam yaratmanın ve ufak tefek problemleri dönüşe ertelemenin zihnen rahatlamanıza büyük katkı sağlayacağını unutmayın.
Gününüzü iyi değerlendirmek ve aktif olmak
İyi alınmış bir uyku için tatilden daha güzel bir zaman olamaz. Ancak zamanınızı uyuyarak geçirmenizin de dinlenebilmeniz için yeterli olmadığını bilin. Güne mümkün olduğunca erken başlayın ve aktif olmaya çalışın. Çok daha zinde olacağınızı göreceksiniz.

Keyif alabileceğiniz aktiviteleri takip etmek
Zamanı iyi bir şekilde değerlendirmek ve zevk alacağınız aktiviteler yapmak stresten uzaklaşmak adına en büyük yardımcılarınız olacaktır. Bu nedenle günlük yaşamınızda yaptığınız sporları ya da ilgilendiğiniz sanatsal faaliyetleri takip edin. Hiç denemediğiniz, yapmayı arzuladığınız ve ertelediğiniz tecrübeleri de yaşamak için ısrarcı olun. Bu tecrübelerin zaman geçtikçe hoş bir anı olarak kalacağını unutmayın. 
İstemediğiniz gezilerde bulunmamak
Yorucu olacağını düşündüğünüz ya da görmeye pek meraklı olmadığınız kültürel geziler için vakit harcamayın. Tabii ki ilgilisi gidip görmek, tarih ve sanat kokan o havayı solumak isteyebilir. Ama istemeyenler için, bu geziler can sıkıcı bir hal olmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınmak
Tatilde olduğunuz için kendinizi o kadar da salmayın. Döndüğünüzde, hastane hastane gezmek istemezsiniz. Üstelik hafif beslenmek, hem sizi daha zinde tutacak, hem de muhtemel mide bozma vakalarını da minimuma indirmiş olacaktır.
Kalabalıktan kaçınmak
İnsanların çok sık tercih ettiği bir tatil beldesine gitmiş olabilirsiniz. Ama zihin yorgunluğu ve baş ağrısı yaşamamak için, mümkün mertebe kalabalık ortamlardan uzak durmanız gerekmektedir. Farkında olmasanız da, rahatsız olduğunuzu düşünmeseniz de, sessiz ve sakin bir yer, dinlenmeniz için çok daha uygun olacaktır. Ne demişler: ne kadar az insan, o kadar çok huzur. J
Uyku düzenine dikkat etmek
Her ne kadar tatilde olsanız da, mevcut uyku düzeninizi korumanız, tatil dönüşü ilk iş günü, kalkmakta zorlanmamak adına aldığınız değerli bir önlem olacaktır. Tabii ki 10.00’da yatın anlamına gelmiyor bu. Mesela sabahlamayı ya da gündüzleri uyuyarak uykunuzu almayı alışkanlık haline getirmeyin.
Tüm bunlara dikkat ettiğinizde, umarız keyifli ve huzurlu bir tatil geçireceksiniz ve tam anlamıyla dinlenmiş olarak işinize dönmeye hazır olacaksınız. J

4 Ekim 2017 Çarşamba

Yerküredeki en muazzam şelaleler


Suyun aşındırmasıyla oluşan bir şekil olarak şelaleyi tanımlayabiliriz. Ancak şelalenin sunduğu görsel şöleni tanımlamak için çoğu zaman kelimeler kifayetsiz kalır. Dünyanın dört bir yanında var olan ve fırsatı olanların mutlaka ziyaret etmesi gereken; yerküredeki en muazzam şelaleler...
Kerepakupai Meru / Venezuela
Bir Diğer adı Angel Şelalesi veya Salto Angel olan şelale, bilgi biraz tartışmalı da olsa, 979 metre ile dünyanın en yüksek şelalesi. Buraya ulaşmak pek kolay değil. İlk önce, başlangıç noktası olan ve gidilecek yere kadar size eşlik edecek yerel rehberlerle buluşma noktası olan Canaima kampına giden bir uçak bulmak gerekiyor. Nehrin yukarısına yapılan 4 saatlik bir kano yolculuğundan sonra sık ormanın içerisinde yaklaşık 90 dakika yürümek hedefe ulaşmanızı sağlıyor. Bir gece ormanda konakladıktan sonra ise geriye yine aynı rota ile dönülüyor. Gelirken ve giderken yapılan uçak yolculuğunun bir avantajı da bölgeyi, burayı 1930 yılında keşfeden ilk insan olan havacı Jimmie Angel’ın gözünden görecek olmak.
Cascades du Trou de Fer / Reunion Adası
725 metre yüksekliğindeki şelale balta girmemiş bir ormanın tam ortasında ve 305 metrelik tek bir düşüşe sahip. Hint Okyanusu’nda yer alan Reunion Adası’ndaki şelaleye ulaşmak için ilk önce uygun bir uçuş bulmak, daha sonra da sık ve çamurlu ormanın içinde 3 saat kadar yürümek gerekiyor. Fakat hava yağmurlu olursa gezintiye devam etmek olanaksız hale gelebiliyor. Sabah erkenden yola çıkan yürüyüş kafileleri eğer şansları varsa bu el değmemiş doğa harikasını yakından görebiliyorlar. Şelaleye ulaşmanın bir yolu da 2-3 gün süren ve zorluk derecesi 4 olan bir kano macerasına atılmak.
Virginia Şelalesi / Kanada
Hem dev bir şelale, hem de 1970’li yıllarda UNESCO Dünya Mirası listesine alınan ilk dört yerden biri olan Virgina Şelalesi’ne giden en kolay yol, suya inebilen küçük bir charter uçağına binip Nahanni Ulusal Parkı’na inmek ve şelaleye kadar kısa bir yürüyüş yapmak. Ama bu macerayı ömür boyu hatırlanacak bir geziye dönüştürmek için, aynı mesafeyi kanoyla 21 günde geçmek de bir seçenek. 100 metre yüksekten aşağıya dökülen suları tam tepede ikiye ayıran Mason’s Rock da bu manzarayı eşsiz kılan en önemli unsur.
Schwarzenbach Şelalesi / Kanada
Kuzey Kutup Dairesi içinde yer alan en yüksek (520 metre) ve ulaşılması en güç şelale kışları çoğu zaman donuyor veya kuruyor. Bölgeye ulaşmak için önce bir kano seyahatine çıkmak gerekiyor ve muhtemelen bu yolculuk sırasında bolca deniz aygırı ve deniz gergedanı görülüyor. Sudan çıktıktan sonra ise engebeli ve oldukça dik bir parkurda iki haftalık zorlu bir yürüyüş yapmak gerekiyor.
Suligad Şelalesi / Tibet
Suligad Şelalesi, ünlü mavi gölün tam dibinde ve tüm Himalayalar’daki en yüksek şelale. Bu rotaya dair 8 ve 31 gün arasında değişen farklı tur seçenekleri mevcut. Ortalama bir zorluk derecesi ile 13 gün kadar süren gezi boyunca eşsiz yer şekilleri ve Himalayalar’ın en derin gölü olan Kutsal Phoksundo Gölü de, 167 metrelik Suligad Şelalesi’nin yanı sıra görülebilecek diğer doğa harikalarından. Klasik turist rotalarında olmayan bu bölgede konaklama için kamp kurabilir veya köylerdeki evlere konuk olabilirsiniz. Seyahat boyunca tanık olacağınız doğa harikaları dışında, el değmemiş Bonpo kültürü ve Tibet Budizmini de yakından tanımak unutulmaz bir tecrübe olacaktır.
Sutherland Şelalesi / Yeni Zelanda
580 metre yüksekliği ile Yeni Zelanda’nın en yüksek şelalesi olan Sutherland Şelalesi’ne ulaşmak için Yeni Zelanda’nın meşhur Milford Patikası’nda dört günlük bir yürüyüş yapmak gerekiyor. Dağları aşacak, asma köprülerden geçecek ve orman kulübelerinde konaklayarak masal gibi bir maceranın içine düşebilirsiniz.
Shale Şelalesi / Kanada
Kuzey Quebec’te ulaşılması oldukça zor olan şelaleye, başlangıç noktasına sadece uçakla ulaşılabilen Caniapiscau Nehri’nde, bir aylık bir kano seyahati ile ulaşabiliyor. Kuzey Quebec’in hızlı değişen havasına ve çeşit çeşit böceğe katlanabilmek için fiziksel ve mental dayanıklılık şart.
Kaieteur Şelalesi / Guyana
Dünyanın tek bir noktadan akan en geniş ve en güçlü şelalelerinden biri olan Kaieteur Şelalesi’ne ulaşmanın tek yolu şelaleye yakın küçük bir alana charter uçuşu ile inmek. Bundan sonra ise yağmur ormanında 2 – 3 saatlik bir yürüyüş yapmak gerekiyor. Bulunduğu çevre ile birlikte nefes kesen bir manzara oluşturan şelalenin çevresi ünlü altın kurbağalarla dolu.

Ülkemizin henüz keşfedilmeyen plajları


3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak yüzlerce hatta binlerce plaja sahibiz diyebiliriz. Bu nedenle hala ülkemizin keşfedilmeyen plajları mevcut...
Sazak Koyu / Antalya
Adrasan'ı ya da Olimpos'u biliyor olabilirsiniz ama bu iki koyun tam ortasında yer alan, masmavi deniz ile yemyeşil ormanları birleştiren, el değmemiş Sazak Koyu'nun ismini muhtemelen pek fazla duyan yok. Olimpos'tan kalkan teknelerle ya da yaklaşık 10 km'lik daracık bir toprak yoldan gidilebilen bu koya ulaşım zor ama buna fazlasıyla değiyor. Elektriğin olmadığı, cep telefonlarının çekmediği Sazak Koyu'na vardığında derin bir nefes alıp ve kendinizi doğanın huzurlu kollarına bırakabilirsiniz. Koyun enfes manzarasını civardaki tepelerden izlemeyi de ihmal etmeyin.
Kömür Limanı / Çanakkale
Gelibolu Yarımadası'nda Fındıklı Köyü'nü geçtikten sonra bozuk bir yoldan 7 km boyunca Saros Körfezi'ne doğru ilerleyince karşına saklı bir cennet çıkacak. İsmi, Kömür Limanı. Burada ne elektrik var ne de herhangi bir işletme. Tamamen bakir. Suyu cam gibi. Eğer pırıl pırıl denizde yüzmek, kamp yapmak ve geceleri yıldızları izlemek isteyenler için çok uygun.
Boyabağı / İzmir
Çeşme, Urla ve hatta Foça'nın kalabalık plajlarını görünce İzmir'de artık keşfedilmedik yer kalmadı diye düşünebilirsiniz ancak keşfedilmeyi bekleyenen daha pek çok yer var. İzmir'in ve Ege Bölgesi'nin kendini korumayı başarmış ilçelerinden olan Karaburun'da denizin tadını çıkarabileceğiniz mükemmel bir koy var. İsmi, Boyabağı. Kösedere Köyü'nün hemen aşağısındaki bu koya zeytin ağaçlarıyla çevrilmiş toprak bir yoldan geçilerek gidiliyor. Manzarasına bakmaya da suyun tadını çıkarmaya da doyamayacaksınız.
Salda / Burdur
Hayır, burası Maldivler değil. Deniz bile değil, göl. Burdur'un Yeşilova ilçesinde yer alan Salda Gölü. 184 metre derinliğiyle Türkiye'nin en derin göllerinden birisi, aynı zamanda en temiz suya sahip göllerinden. Beyaz kumu ve turkuvaz rengi suyuyla hem plaj sefası hem de kampçılar için birebir.
Yapraklı Koy / Mersin
Akdeniz'de keyifli bir deniz tatili hayali kurarken aklına ilk gelen yerlerden biri Mersin olmayabilir ama Yapraklı Koy'u görünce fikriniz değişecek. Silifke'deki Yapraklı Koy'da denizin rengi turkuaz, suyu da Akdeniz'in geneline göre daha serin. Bu göz alıcı koyda, denizi çevreleyen kayalıklarda şezlong keyfi yapmak ve kendini Yapraklı Koy'un serin sularına bırakmak oldukça keyifli.
Ceneviz Kalesi / Düzce
Ege ve Akdeniz sahilleri birbirinden güzel plajlara sahip olabilir ama Karadeniz'in de onlardan geri kalır yanı yok. Düzce'nin sahil şeridindeki ilçesi Akçakoca'da yer alan Ceneviz Kalesi Plajı, tertemiz denizi ve plajı çevreleyen kestane ve gürgen ağaçlarıyla tam bir doğa harikası. Mavi bayraklı bu plajda yüzdükten sonra yakın çevresinde yer alan Kurugöl Kanyonu ve Samandere Şelalesi gibi diğer doğal güzellikleri de ziyaret edebilirsiniz.

29 Eylül 2017 Cuma

Trafiğe takılabileceğiniz şehirler


Ülkemizde trafik denince akla ilk gelen şehir genelde İstanbul olur. Peki; dünya üzerinde en berbat trafiğe sahip diğer yerleri merak ediyor musunuz? Arabayla seyahat etmek istemeyeceğiniz dünyadaki trafiğe takılabileceğiniz şehirler...
Bangkok / Tayland
Bangkok, Tayland'ın en büyük şehri ve başkentidir. Tayca Krung Thep olarak anılır. 2010 sayımına göre nüfusu 8,280,925'dur.
Roma / İtalya
Roma veya Roma komünü, İtalya'nın, Lazio bölgesinin ve aynı zamanda Roma ilinin başkentidir. Roma hem şehir hem de özel komün statüsü taşır. Tiber ve Aniane nehirleri arasında ve Akdeniz'e yakındır.
İstanbul / Türkiye
İstanbul, Türkiye'de yer alan şehir ve ülkenin 81 ilinden biri. Ülkenin en kalabalık, ekonomik, tarihi ve sosyo-kültürel açıdan en önemli şehridir.
Jakarta / Endonezya
Cakarta, Endonezya'nın başkenti ve en büyük şehridir. Cava Adası'nın kuzeybatısında 661,52 km² alana kurulu olup, nüfusu 8.490.000'dir. Cakarta ülkenin ekonomik, kültürel ve siyasi merkezidir
Guadalajara / Meksika
Guadalajara Meksika'nın güneydoğu kesiminde, Jalisco eyaletinde tatil kenti, aynı adlı eyaletin başkenti şehir. Güney doğusunda olup 2,109,049 metropolitan alan nüfusu ile ülkenin dördüncü büyük şehridir.
Moskova / Rusya
Moskova, Rusya Federasyonu'nun başkenti ve nüfus açısından en büyük şehridir. Şehir merkezinde 10.406.578'lik nüfusa sahiptir. Banliyöler de eklendiğinde 18 milyona yaklaşan bir nüfusa ev sahipliği yapar.
St. Petersburg / Rusya
Sankt-Peterburg ya da Türkçe kaynaklardaki yaygın adıyla St. Petersburg, Moskova'nın 715 km kuzeybatısında bulunan, Rusya'nın 2., Avrupa'nın 4. büyük şehri. Kültürel merkez oluşunun yanı sıra zarif binalarıyla da bilinir.
Surabaya / Endonezya
Surabaya, Endonezya'nın en büyük ikinci şehri ve Doğu Cava bölgesinin başkentidir. Cava'nın doğusunda, Mas Nehri'nin ağzında ve Madura Boğazı'nın kıyısında bulunur. 2007 yılında yapılan tahminlere göre şehir nüfusu yaklaşık 3 milyon idi.
Mexico City / Meksika
Meksiko, Meksika'nın 32 federal yapılanmasından biri, ülkenin başkenti ve nüfus bakımından en büyük şehri. "Alfa" bir küresel şehir olup, Amerika kıtasının en önemli finansal merkezlerinden biridir.
Buenos Aires / Arjantin
Buenos Aires Arjantin'in başkenti ve São Paulo'dan sonra Güney Amerika'nın ikinci büyük kentidir.

27 Eylül 2017 Çarşamba

Dünyanın kayıt dışı 7 harikası


Klasik olarak bildiğimiz dünyanın 7 harikasının dışında, adeta keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik bizi bekliyor. Seyahat etmeyi ve yeni yerler görmeyi bir yaşam biçimine dönüştürmüş kişilerin kesinlikle görmesi gereken, dünyanın kayıt dışı 7 harikası...
Derawar Kalesi / Pakistan
Çöl ortasındaki kale, kare şeklini oluşturan 40 burçtan oluşuyor. 30 metre yüksekliğindeki burçların toplam çevresi 1500 metreyi buluyor. Ülkenin zor ulaşılır bir köşesinde yer alan kaleyi birçok Pakistanlının dahi bilmediği düşünülüyor.
Chand Baori / Hindistan
Rajasthan bölgesinde yer alan bu ilginç yapıda basamaklarla büyük bir su kuyusuna iniliyor. Kuyu 800-900'lü yıllarda bir Hint kralı tarafından yapılmış.
Parlamento Sarayı / Romanya
Dünyanın en büyük, en pahalı ve en ağır idari binası Bükreş'te bulunuyor. Çavuşesku tarafından 1984'te yaptırılan bina 12 katlı. 3100 odalı bina 330 bin metre karelik bir alanı kaplıyor.
Büyük Hint Seddi / Hindistan
Rajasthan eyaletinde 1443'te inşa edilen duvar 36 km uzunluğunda. Duvar bölgedeki 360 tapınağı korur hale getirilmiş.
Mostar Köprüsü / Bosna-Hersek
Mostar şehrinden geçen Neretva Nehri üzerinde 1566'da Osmanlılar tarafından inşa edilen köprüyü Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin yaptı. Köprü için 456 taş kullanılmış. 4 metre genişliğinde, 30 metre uzunluğunda ve 24 metre yüksekliğindeki köprü İslam mimarisinin Balkanlar'daki en çarpıcı örneklerinden biridir. 1990'larda yıkılan köprü tamir edilerek yeniden kullanıma açıldı.
Büyük Cenne Camisi / Mali
1907'de inşa edilen cami dünyanın en büyük kerpiç binası. Sudan'dan Atlantik sahiline kadar uzanan kuşaktaki en başarılı mimari yapılardan biri olarak görülen cami, 1988'de Dünya Mirası listesine alındı.
Şeyh Lütfullah Camisi / İran

İsfahan kentindeki bu cami Sefevi dönemi mimarisinin şaheserlerinden biridir. 1603-19 yılları arasında Şah Abbas döneminde inşa edilen caminin ilginç yanı minaresinin ve avlusunun olmamasıdır. Şahın haremindeki kadınların ibadeti için inşa edilmiştir.

25 Eylül 2017 Pazartesi

Burdur'un antik kenti Sagalassos


Günümüzde Burdur'un Ağlasun ilçesi sınırları içinde kalan tarihi Sagalassos Antik Kenti, denizden 1450 ile 1600 metre yükseklik arasına kurulmuş Akdeniz'deki önemli bir şehirdir.
Burdur’un Ağlasun İlçesindeki UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunan Sagalassos Antik Kenti, milattan önce 333 yılına dayanan geçmişiyle tatilcilerin ilgisini çekiyor. Güvenlik kaygısı ve suyun bolluğundan dolayı yüksek bir bölgeye kurulan antik kent, Roma İmparatorluğu etkisi altına kalan bir kültüre sahip.
1. yüzyılda altın çağını yaşayan kent, kültürel anlamda ilerici yapısıyla tanınıyor. 4. yüzyılda Hristiyanlığı seçen Sagalassos halkı, 5. ve 6. yüzyıllarda da mimari olarak hızlı büyümüş. Deprem ve veba salgınları ile sarsılan Sagalassos’ta daha sonraki yüzyıllarda nüfus giderek azalmış. 13. yüzyıldan sonra ise, Sagalassos'ta İskender Tepesi'ndeki son kale de Selçuklular tarafından yıkılınca boşalmıştır.
Sagalassos’un Tarihçesi
Sagalassos Türkiye’nin güneybatısında, Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer alır. Antalya’dan yalnızca yaklaşık 100 km uzaklıktadır. Antik kent dağ eteklerine, denizden 1450 ile 1600 metre yükseklik arasına kurulmuştur. Güneyinde Akdeniz, kuzeyinde Anadolu platosu yer alır. Hemen doğusunda 2271 metredeki zirvesiyle Akdağ yükselir.

Antik kentin civarında pekçok verimli ova vardır. Bunlar zamanla kent topraklarına dahil olur. Bunlardan en önemlisi ve Sagalassos idaresine ilk katılan (MÖ 2. yüzyıl başında) Burdur Ovasıdır. Böylece kentin tarım alanı büyük ölçüde genişler ve bu durum ileriki yıllarda Sagalassos’un Anadolu Roma yol ağına bağlanmasına olanak sağlar. Ardından, Augustus Dönemi’nde Bağsaray ve Çelitkçi vadileri de kentin idaresi altına girer.

24 Eylül 2017 Pazar

Beyrut seyahat rehberi


Akdeniz kıyılarındaki Beyrut, Lübnan'ın atar damarı desek yanlış olmaz. Başkent, hem doğal bir liman olarak ülkenin en önemli kapılarından birisi olarak denize açılıyor, hem de şehre hayat veren Beyrut Nehri sayesinde bu ticaret kapısı sadece Akdeniz kıyılarıyla sınırlı kalmıyor ve ülkenin içerisine doğru sızmayı başarıyor.
Şehir hala geçmişin izlerini taşıyor
Beyrut sadece bugüne özgü değil, geçmişe dair değerleri de yaşatan bir şehir olarak karşınıza çıkıyor. Tarihi neredeyse 5 bin yıl öncesine dayanan şehir, uzun yıllar Ortadoğu'nun ticaret, ekonomi ve felsefi merkezlerinden biri olarak yükselmiş olsa da, yaşanan iç savaştan sonra bu özelliklerini ikinci planda bırakmıştır. Buna rağmen Beyrut kendini geliştirmeye devam etmekte ve geçmişte sahip olduğu özellikleri yaşatmak için elinden geleni yapmaktadır. Özellikle bu dönemin anıları bugün Beyrut sokaklarında hala görülmektedir. İşte tam da bu yüzden geçmiş ve gelecek arasındaki köprüyü Beyrut sokaklarında gezerken damarlarınızda hissedeceksiniz.
Şehrin Ulusal Müzesi sizi büyüleyebilir
Şehrin sokaklarında gezmeye başladığınızda, gitmeniz gereken başlıca birkaç durak olacak. Bunlardan ilki Beyrut Ulusal Müzesi. Lübnan'daki arkeolojik eserlerin başlıca durağı olan müze, mimarisiyle sizi büyüleyecek. Burada tarihe bir kez daha tanıklık etme fırsatı bulacaksınız.
Farklı kültürleri bir arada barındırıyor

Yolunuza tarihi sokaklarda gezerek devam ettiğinizde bir diğer durağınız Aziz George Yunan Ortodoks Kilisesi olacak. Farklı kültürleri yaşattığı gibi farklı dinlere de ev sahipliği yapmış olan şehir, bu dinlerin hepsine saygıda kusur etmeden, mimari ve tarihi değerleri yaşatmayı başarıyor ve bu kilise, tüm ihtişamıyla ziyaretçilere kapılarını açıyor. Aynı şekilde El Ömer Camii, Muhammed Al-Amin Camii de ziyaret etmeniz gereken harika ibadethaneler olarak listenizde yer almalı.