29 Eylül 2017 Cuma

Trafiğe takılabileceğiniz şehirler


Ülkemizde trafik denince akla ilk gelen şehir genelde İstanbul olur. Peki; dünya üzerinde en berbat trafiğe sahip diğer yerleri merak ediyor musunuz? Arabayla seyahat etmek istemeyeceğiniz dünyadaki trafiğe takılabileceğiniz şehirler...
Bangkok / Tayland
Bangkok, Tayland'ın en büyük şehri ve başkentidir. Tayca Krung Thep olarak anılır. 2010 sayımına göre nüfusu 8,280,925'dur.
Roma / İtalya
Roma veya Roma komünü, İtalya'nın, Lazio bölgesinin ve aynı zamanda Roma ilinin başkentidir. Roma hem şehir hem de özel komün statüsü taşır. Tiber ve Aniane nehirleri arasında ve Akdeniz'e yakındır.
İstanbul / Türkiye
İstanbul, Türkiye'de yer alan şehir ve ülkenin 81 ilinden biri. Ülkenin en kalabalık, ekonomik, tarihi ve sosyo-kültürel açıdan en önemli şehridir.
Jakarta / Endonezya
Cakarta, Endonezya'nın başkenti ve en büyük şehridir. Cava Adası'nın kuzeybatısında 661,52 km² alana kurulu olup, nüfusu 8.490.000'dir. Cakarta ülkenin ekonomik, kültürel ve siyasi merkezidir
Guadalajara / Meksika
Guadalajara Meksika'nın güneydoğu kesiminde, Jalisco eyaletinde tatil kenti, aynı adlı eyaletin başkenti şehir. Güney doğusunda olup 2,109,049 metropolitan alan nüfusu ile ülkenin dördüncü büyük şehridir.
Moskova / Rusya
Moskova, Rusya Federasyonu'nun başkenti ve nüfus açısından en büyük şehridir. Şehir merkezinde 10.406.578'lik nüfusa sahiptir. Banliyöler de eklendiğinde 18 milyona yaklaşan bir nüfusa ev sahipliği yapar.
St. Petersburg / Rusya
Sankt-Peterburg ya da Türkçe kaynaklardaki yaygın adıyla St. Petersburg, Moskova'nın 715 km kuzeybatısında bulunan, Rusya'nın 2., Avrupa'nın 4. büyük şehri. Kültürel merkez oluşunun yanı sıra zarif binalarıyla da bilinir.
Surabaya / Endonezya
Surabaya, Endonezya'nın en büyük ikinci şehri ve Doğu Cava bölgesinin başkentidir. Cava'nın doğusunda, Mas Nehri'nin ağzında ve Madura Boğazı'nın kıyısında bulunur. 2007 yılında yapılan tahminlere göre şehir nüfusu yaklaşık 3 milyon idi.
Mexico City / Meksika
Meksiko, Meksika'nın 32 federal yapılanmasından biri, ülkenin başkenti ve nüfus bakımından en büyük şehri. "Alfa" bir küresel şehir olup, Amerika kıtasının en önemli finansal merkezlerinden biridir.
Buenos Aires / Arjantin
Buenos Aires Arjantin'in başkenti ve São Paulo'dan sonra Güney Amerika'nın ikinci büyük kentidir.

27 Eylül 2017 Çarşamba

Dünyanın kayıt dışı 7 harikası


Klasik olarak bildiğimiz dünyanın 7 harikasının dışında, adeta keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik bizi bekliyor. Seyahat etmeyi ve yeni yerler görmeyi bir yaşam biçimine dönüştürmüş kişilerin kesinlikle görmesi gereken, dünyanın kayıt dışı 7 harikası...
Derawar Kalesi / Pakistan
Çöl ortasındaki kale, kare şeklini oluşturan 40 burçtan oluşuyor. 30 metre yüksekliğindeki burçların toplam çevresi 1500 metreyi buluyor. Ülkenin zor ulaşılır bir köşesinde yer alan kaleyi birçok Pakistanlının dahi bilmediği düşünülüyor.
Chand Baori / Hindistan
Rajasthan bölgesinde yer alan bu ilginç yapıda basamaklarla büyük bir su kuyusuna iniliyor. Kuyu 800-900'lü yıllarda bir Hint kralı tarafından yapılmış.
Parlamento Sarayı / Romanya
Dünyanın en büyük, en pahalı ve en ağır idari binası Bükreş'te bulunuyor. Çavuşesku tarafından 1984'te yaptırılan bina 12 katlı. 3100 odalı bina 330 bin metre karelik bir alanı kaplıyor.
Büyük Hint Seddi / Hindistan
Rajasthan eyaletinde 1443'te inşa edilen duvar 36 km uzunluğunda. Duvar bölgedeki 360 tapınağı korur hale getirilmiş.
Mostar Köprüsü / Bosna-Hersek
Mostar şehrinden geçen Neretva Nehri üzerinde 1566'da Osmanlılar tarafından inşa edilen köprüyü Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin yaptı. Köprü için 456 taş kullanılmış. 4 metre genişliğinde, 30 metre uzunluğunda ve 24 metre yüksekliğindeki köprü İslam mimarisinin Balkanlar'daki en çarpıcı örneklerinden biridir. 1990'larda yıkılan köprü tamir edilerek yeniden kullanıma açıldı.
Büyük Cenne Camisi / Mali
1907'de inşa edilen cami dünyanın en büyük kerpiç binası. Sudan'dan Atlantik sahiline kadar uzanan kuşaktaki en başarılı mimari yapılardan biri olarak görülen cami, 1988'de Dünya Mirası listesine alındı.
Şeyh Lütfullah Camisi / İran

İsfahan kentindeki bu cami Sefevi dönemi mimarisinin şaheserlerinden biridir. 1603-19 yılları arasında Şah Abbas döneminde inşa edilen caminin ilginç yanı minaresinin ve avlusunun olmamasıdır. Şahın haremindeki kadınların ibadeti için inşa edilmiştir.

25 Eylül 2017 Pazartesi

Burdur'un antik kenti Sagalassos


Günümüzde Burdur'un Ağlasun ilçesi sınırları içinde kalan tarihi Sagalassos Antik Kenti, denizden 1450 ile 1600 metre yükseklik arasına kurulmuş Akdeniz'deki önemli bir şehirdir.
Burdur’un Ağlasun İlçesindeki UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunan Sagalassos Antik Kenti, milattan önce 333 yılına dayanan geçmişiyle tatilcilerin ilgisini çekiyor. Güvenlik kaygısı ve suyun bolluğundan dolayı yüksek bir bölgeye kurulan antik kent, Roma İmparatorluğu etkisi altına kalan bir kültüre sahip.
1. yüzyılda altın çağını yaşayan kent, kültürel anlamda ilerici yapısıyla tanınıyor. 4. yüzyılda Hristiyanlığı seçen Sagalassos halkı, 5. ve 6. yüzyıllarda da mimari olarak hızlı büyümüş. Deprem ve veba salgınları ile sarsılan Sagalassos’ta daha sonraki yüzyıllarda nüfus giderek azalmış. 13. yüzyıldan sonra ise, Sagalassos'ta İskender Tepesi'ndeki son kale de Selçuklular tarafından yıkılınca boşalmıştır.
Sagalassos’un Tarihçesi
Sagalassos Türkiye’nin güneybatısında, Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer alır. Antalya’dan yalnızca yaklaşık 100 km uzaklıktadır. Antik kent dağ eteklerine, denizden 1450 ile 1600 metre yükseklik arasına kurulmuştur. Güneyinde Akdeniz, kuzeyinde Anadolu platosu yer alır. Hemen doğusunda 2271 metredeki zirvesiyle Akdağ yükselir.

Antik kentin civarında pekçok verimli ova vardır. Bunlar zamanla kent topraklarına dahil olur. Bunlardan en önemlisi ve Sagalassos idaresine ilk katılan (MÖ 2. yüzyıl başında) Burdur Ovasıdır. Böylece kentin tarım alanı büyük ölçüde genişler ve bu durum ileriki yıllarda Sagalassos’un Anadolu Roma yol ağına bağlanmasına olanak sağlar. Ardından, Augustus Dönemi’nde Bağsaray ve Çelitkçi vadileri de kentin idaresi altına girer.

24 Eylül 2017 Pazar

Beyrut seyahat rehberi


Akdeniz kıyılarındaki Beyrut, Lübnan'ın atar damarı desek yanlış olmaz. Başkent, hem doğal bir liman olarak ülkenin en önemli kapılarından birisi olarak denize açılıyor, hem de şehre hayat veren Beyrut Nehri sayesinde bu ticaret kapısı sadece Akdeniz kıyılarıyla sınırlı kalmıyor ve ülkenin içerisine doğru sızmayı başarıyor.
Şehir hala geçmişin izlerini taşıyor
Beyrut sadece bugüne özgü değil, geçmişe dair değerleri de yaşatan bir şehir olarak karşınıza çıkıyor. Tarihi neredeyse 5 bin yıl öncesine dayanan şehir, uzun yıllar Ortadoğu'nun ticaret, ekonomi ve felsefi merkezlerinden biri olarak yükselmiş olsa da, yaşanan iç savaştan sonra bu özelliklerini ikinci planda bırakmıştır. Buna rağmen Beyrut kendini geliştirmeye devam etmekte ve geçmişte sahip olduğu özellikleri yaşatmak için elinden geleni yapmaktadır. Özellikle bu dönemin anıları bugün Beyrut sokaklarında hala görülmektedir. İşte tam da bu yüzden geçmiş ve gelecek arasındaki köprüyü Beyrut sokaklarında gezerken damarlarınızda hissedeceksiniz.
Şehrin Ulusal Müzesi sizi büyüleyebilir
Şehrin sokaklarında gezmeye başladığınızda, gitmeniz gereken başlıca birkaç durak olacak. Bunlardan ilki Beyrut Ulusal Müzesi. Lübnan'daki arkeolojik eserlerin başlıca durağı olan müze, mimarisiyle sizi büyüleyecek. Burada tarihe bir kez daha tanıklık etme fırsatı bulacaksınız.
Farklı kültürleri bir arada barındırıyor

Yolunuza tarihi sokaklarda gezerek devam ettiğinizde bir diğer durağınız Aziz George Yunan Ortodoks Kilisesi olacak. Farklı kültürleri yaşattığı gibi farklı dinlere de ev sahipliği yapmış olan şehir, bu dinlerin hepsine saygıda kusur etmeden, mimari ve tarihi değerleri yaşatmayı başarıyor ve bu kilise, tüm ihtişamıyla ziyaretçilere kapılarını açıyor. Aynı şekilde El Ömer Camii, Muhammed Al-Amin Camii de ziyaret etmeniz gereken harika ibadethaneler olarak listenizde yer almalı.

22 Eylül 2017 Cuma

Dünyadaki peyzajların en güzel örnekleri


Bahçeler hayatımıza her dönemde renk katmıştır. Gerek görüntüsüyle, gerek doğal yaşama olan katkısıyla dünya gözüyle görülmesi gereken, en güzel peyzaj örnekleri...
The Abbotswood Estate / İngiltere
Bu İngiliz Bahçesi kadar sessiz ve sakin bir yer bulmanız oldukça zordur. Bu geleneksel mülk o kadar popüler ki, 2015 yılında David-Victoria Beckham çiftinin bu araziyi 38 milyon dolara satın alacaklarına dair dedikodular bile çıkmış, ancak bu gerçekleşmemiş. İçerisinde 13 çiftlik evi ve 1 kulübenin bulunduğu arazi, eşsiz bahçesiyle tanınıyor.
San Casciano In Val Di Pesa / İtalya
13. yüzyıldan günümüze ulaşmış olan Chianti Classico Rennaissance villası, tarihle günümüz arasında adeta bir köprü görevi görüyor. Önceleri rahibeler manastırı, yakın geçmişte ise ünlü Hollandalı ressam Karel Appel'in evi olan bu yer, 4.047 hektar üzerinde kurulmuş sakin ve deniz kenarı bir ortamda bulunuyor. Arazide birbiriyle bağlantısı bulunan birçok bahçe bulunuyor ve bu bahçeler ağaçlardan çitlerle birbirinden ayrılıyor. Bu göz alıcı bahçenin fiyatı ise 19.5 milyon dolar.
Escarpment Estates / Kanada
Arthur P. Fishman tarafından dizayn edilen Fransız Köşkü, Canadian Rockies sıradağının doğusunda bulunuyor. Ziyaretçileri karşılayan antika su çeşmesi New Orleans'taki Katrina kasırgası sonrası açık artırmayla satın alınıp buraya getirilmiş. Yüzlerce gül çalılığı bulunan bahçeyi ve inanılmaz bir manzaraya sahip balkonu ziyaret ettiğinizde, gerçekten de dünya üzerinde daha etkileyici bir yer olamayacağını düşünüyorsunuz.
Great Neck / New York
New York'ta yer alan Great Neck, 3.2376 hektarlık araziye kurulan ve 3 rezidansın bahçesinin birleşiminden oluşuyor. Şehre oldukça yakın olan Great Neck, 3 tane harika su çeşmesi sayesinde ilgi odağı olmaya devam ediyor. Burayı satın almak isterseniz 100 milyon doları gözden çıkarmanız gerekiyor.
Emerald Lake Estate / Teksas
Teksas'ta bulun 74 hektarlık arazinin Akdeniz tarzı dizayn edilmiş evi çok gösterişli olmasa da, Japon bahçesi ve 5000'den fazla açelyanın bulunduğu botanik bahçesiyle gerçekten göz kamaştırıyor ve 18.7 milyon dolarlık fiyatıyla da dikkat çekiyor. Arazinin şu anki sahipleri, yerel bahçe kulüplerine ‘Açelya Yürüyüşü' adlı etkinlik için bahçelerini açıp her yıl sergiliyorlar.

20 Eylül 2017 Çarşamba

En gözde yurt dışı tatil noktaları


Her kıtanın, ülkenin ve hatta bölgenin kendine ait güzelliklerini görebildiğimiz bir dünyada yaşıyoruz. Bunun en güzel örneklerinden birisi de şüphesiz ki ülkemiz. Ancak dünyanın dört bir yanında da onlarca mükemmelliği barındıran birçok yer var. Seyahat etmeyi seven, farklı ülkeler, yerler görmeyi deneyimlemek isteyenler için en gözde yurt dışı tatil noktalarına şöyle yakından bir bakalım...
İbiza Adası / İspanya
İtalya ile birlikte Akdeniz'deki diğer bir önemli turizm merkezi de İspanya. Endülüs bölgesi önemli bir turizm merkezi olmayı sürdürürken İbiza adası da uzun plajı ve temiz denizi ile beyaz mimarinin ön plana çıktığı ve yine ünlülerin tercih ettiği bir yer. Bu özelliklerin yanı sıra gece hayatı da oldukça popüler. Hatta burası için derler ki “İbiza'da yaşanan İbiza'da kalır!”
Petrovaç / Karadağ
Balkanlar tarihi ve kültürel yakınlıkla birlikte gelişen turizm potansiyeliyle Türkleri çekmeye devam ediyor. Özellikle dağların bol olduğu bir ülke Karadağ. Aynı zamanda Akdeniz'de dolaşan büyük yolcu gemileri, lüks yatlar ve teknelerin de uğrak yeri. Buranın en ünlü sahil kasabası olan Petrovaç zümrüt yeşili ormanları, turkuaz renkli denizi ve tarihi zenginlikleriyle kendine hayran bırakıyor.
Dubai / Birleşik Arap Emirlikleri
Son dönemde çölün ortasında bir şehir olan Dubai, hem bölgesinin hem de dünyanın ticaret ve turizm merkezlerinden biri olarak öne çıktı. Şehrin belki de en önemli özelliği ulaşım sistemi; böylece uzun yolculuklar yapmadan kumsalların keyfini çıkarıyorsunuz. Son derece lüks otellerde, dünyanın çeşitli mutfakları tadılabilirken, tatilin her noktasında oryantal hava da rahatlıkla hissediliyor.
Sakız Adası / Yunanistan
Yunan adaları yakınlığı ve vizesiz seyahat ayrıcalığıyla Türk kullanıcıların sosyal medya paylaşımlarında önemli yer tutuyor. Çeşme'den kolaylıkla feribot kullanarak adaya ulaşılabiliyor. Özellikle Sakız Adası geometrik desenli köyleri, yel değirmenleri, Orta Çağı andıran dar ve gizemli sokakları, Lithi Plajı gibi pırıl pırıl denizi ile ziyaretçileri çekiyor.
Cannes / Fransa
Fransa'nın tarihi ve doğal güzellikleri arasında en dikkat çeken bölgesi film festivaliyle de popüler olan Cannes şehri. Sosyal platformlardaki paylaşımlardan şehrin deniz mahsullerine dayanan yemek kültürü dikkat çekiyor. Restoran ve cafeleri dolaşmadan Cannes seyahati tamamlanmış sayılmıyor. Bunun yanı sıra dünyanın iyi 10 gece kulüplerinden biri olarak nitelendirilen Gotha da burada bulunuyor.
Maldivler
Hint Okyanusu'nun ortasındaki bu adalar topluluğu deniz, kum ve güneşin yanı sıra dalış turları ile Facebook paylaşımlarında öne çıkıyor. Adalarda deniz uçağına binmek oldukça popüler. Avrupa'daki benzerlerini aratmayan otellerde harika bir manzarada tatil deneyimi de bulunuyor. Ayrıca burası Türk turistlerin balayı tercihleri arasında da ön sırada yer alıyor.
Pasitano ve Amalfi Kumsalı / İtalya
Akdeniz'in hatta dünyanın en önemli üç turizm merkezi varsa, biri de şüphesiz İtalya'dır. Roma İmparatorluğu temelli kültürel mirası, günlük hayata ilham veren tekstil sektörüyle öne çıkan ülkede son dönemde turistler arasında popüler olan yer ise Positano, Amalfi kumsalı. Üstelik Instagram paylaşımlarından görüldüğü kadarıyla pek çok Hollywood ünlüsü de tatil için burayı tercih ediyor.

19 Eylül 2017 Salı

Uçak bileti almak için kullanabileceğiniz siteler


Özellikle yurtdışı seyahatlerinde kur farkından dolayı uçak biletleri çok uçuk fiyatlara çıkabiliyor.Sizler için düzenlediğimiz uçak bileti almak için kullanabileceğiniz siteler yazısında daha ucuz bilet almanız mümkün olacaktır.
Aerobilet
Mükemmel kampanyaları olan bir site olarak Aerobilet'i söyleyebiliriz. Ancak mobil uygulaması daha kullanışlı ve kampanyalara mobil uygulamalar üzerinden gerçekleşiyor.
Skyscanner
Kullanımı en kolay ve aynı anda en fazla filtre kullanarak sırt çantalı dostu bir web sitesidir.
Turna
Aynı zamanda puan kazanmak ve kampanyaları sayesinde yılın her dönemi olmasa da bazen bazı destinasyonlara uygun fiyatlara bilet seçeneği sunmaktadır. Kullanımı da gayet rahattır.
Momondo
Diğer sitelere göre daha geri planda olan Momondo, yine de uygun biletler bulabileceğiniz uygulamalardan birisidir.
Rome2rio
Uçak biletinin yanı sıra diğer ulaşım araçlarını da sizlere sunar. Kullanım dili İngilizce olduğu için bazen tercih edilmez ancak eğer yabancı diliniz varsa kesinlikle kullanmaktan çekinmeyin.

18 Eylül 2017 Pazartesi

Neden Trabzon'a seyahat etmeliyim?

Ülkemizin en yeşil yerlerinden birisi olan Trabzon, Karadeniz turlarının vazgeçilmez şehri konumundadır. Bu yazımızda meşhur yemekleri, doğa güzellikleriye her yıl binlerce turist ağırlayan Trabzon'a seyahat etmenin nedenlerini sıraladık.
Tabii ki; Sümela Manastırı
Trabzon denilince birçok kişinin aklına gelen şeylerin başında Sümela Manastırı gelmekte. Bu manastır yalnızca Trabzon’da değil aynı zamanda Karadeniz Bölgesi içersinde yapılmış olan en görkemli yapı olarak da bilinmekte. Maçka’daki Karadağ eteklerine kurulmuş olan manastır vadiden 300 metre yükseklikte, müthiş bir manzaraya sahiptir. Turistlerin gözde mekanlarından biri olan manastır kışın karla kaplı iken yazın ise yemyeşildir.
Doğa Harikası; Uzungöl
Çaykara ilçesinde yer alan Uzungöl özellikle de doğal güzellikleri ve sık ormanları ile tam anlamıyla turistik bir alan. Doğa yürüyüşünün yanı sıra burada bisiklet turları yapılabileceği gibi aynı zamanda isteyen kişiler burada uzu süre kalmak istiyorsa otellerde de konaklayabilir.
Şarkılara konu olan; Boztepe
Karadeniz’e yukarıdan bakmak isteyen kişilerin gidecekleri nokta hiç şüphesiz ki Boztepe. Özellikle de akşam saatlerinde burada bulanan kafelerde bir taraftan yeni demlenmiş çayın tadını çıkartırken diğer bir taraftan ise manzarayı doyasıya seyredebilir, böylece Trabzon’un tadını en iyi şekilde çıkartmış olursunuz.
Otantik cennet; Zigana Yörük Çadırı
Trabzon’un 3 farklı yerinde kurulmuş olan Yörük çadırı özellikle de son dönemlerde en çok turistlerin gittiği mekanlar arasında. Ziyaretçilerine otantik bir ortam sunmayı başaran bu açık alanda açık büfe kahvaltı servisi sayesinde gelenlerden tam not almayı da başarmış oluyor. Oldukça geniş bir kahvaltı seçeneğine sahip olan Zigana Yörük Çadırı’nın fiyatı ise tahmin edilenden çok daha uygun. Böyle olunca isteyen herkes gerek tek başına gerekse sevdikleri ile burada dilediği gibi zaman geçirebiliyorlar.
Yeşilin her tonuyla; Yaylaları
Hiç şüphesiz ki yalnızca Trabzon değil Karadeniz denildiği zaman insanların akıllarına gelen şeylerin başında yaylalar gelmekte. Sahip olduğu yeşil doğası sayesinde görenleri kendine hayran bırakan Trabzon’a gelenlerin buraları ziyaret etmeden gitmemeleri gerekmekte. Garester Yaylası, Sera Gölü Yaylası, Lapazan Yaylası, Maçka – Kiraz Yaylası, Maçka – Mavura Yaylası gibi pek çok farklı yayla özellikle de yaz aylarında ziyaretçilerini beklemekte.
Oksijenden başınızı döndürecek; Ormanları
Karadeniz’in dört bir yanı muhteşem yeşillikler ile kaplı. Dolayısıyla buraya gelecek olan kişiler kendilerini şehrin kötü havasından ve enerjisinden kurtarıp bu alanda kendilerini yenileyecek ve böylece enerji depolayacaktır. Bir taraftan tertemiz hava ile yenilenirken diğer bir taraftan ise dağların eteklerinde yer alan köyler ziyaret edilebilir.
Kuymak !
Bazı yerlerde mıhlama olarak da bilinen bu müthiş lezzet mısır unu, tuzlu peynir ya da özel mıhlama peyniri ve tereyağı ile yapılmaktadır. Altın sarısı rengi ile tadanları kendine hayran bırakan bu lezzet, Trabzon’daki pek çok yerde misafirler için özel olarak hazırlanmaktadır. Kuymak ve yanındaki taze Trabzon ekmeği olmak üzere muhteşem lezzetler ile gelenler buradan memnun ayrılmış oluyor.
Ayasofya Müzesi

Kilise olarak yaptırılmış olan Ayasofya Müzesi, daha sonrasında ise cami ve hastane olarak kullanılmıştır. Şimdilerde ise müze olarak buraya gelen turistleri kendine çekmektedir. Sümela Manastırı ile birlikte Trabzon’un en fazla turist çeken alanlarından biri olarak bilinir.

17 Eylül 2017 Pazar

Ülkemizin seyahat edilebilecek en sakin ilçeleri

Eğer siz de kalabalıktan ve şehir hayatından bunaldıysanız, doğru yerdesiniz. Bu yazımızda sizin için boş zamanlarınızda kafanızı dinleyebilecek ülkemizin en sakin ilçelerini derledik. İşte ülkemizdeki seyahat edilebilecek en sakin ilçeler.
Artvin / Şavşat
Artvin il merkezinin 71 km doğusunda bulunan Şavşat ,yüksekliği 3 bin metreyi aşan dağ sıralarıyla çevrili , dar ve derin vadilerin arasında eşsiz bir coğrafyada yer alır .Sahara Milli Parkı içerisinde bulunan korumaya alınmış bölgede ladin ,çam ve köknar ağaçlarının ortasında yer alan Karagöl ,Şavşat’taki çok sayıda göllerden en büyüğüdür.Ahşaptan yapılmış geleneksel Şavşat evlerine rastlamak mümkün .Şavşat Kalesi de şehrin önemli kültürel varlıklarından.
İzmir / Seferhisar
Seferihisar, İzmir’e  45 km uzaklıkta yer alan bir ilçedir. Buraya 17. yüzyılda gelen Evliya Çelebi, o  sıralarda Sivrihisar olarak anılan yerleşmeden ürünleri bol, halkı zengin bir kasaba diye bahseder; bir hisarı olmadığını ama bağların arasında yükselen kayalıkların hisarı  andırdığını söyler.Seyyahların ayak izlerini taşıyan Seferihisar gezginlere bugün de pek çok güzellik sunuyor.Zeytinliklerden salınan eşsiz kokular  Ege Denizi’nin iyotlu kokusuna karışıyor. Ziyaretçilerine farklı tatlar sunan Seferihisar ekmek dolması, enginar dolması,nohutlu mantı,tarhana,yuvalaça gibi yörenin lezzetli yemeklerini de tatma imkanı sunuyor.Bunun yanı sıra upuzun sahili ve bisikletin teşvik edildiği yollarıyla sakin şehir olma vasfını hakkıyla taşıyor.
Mardin / Savur
Mardin’in kuzeyinde yüksek bir tepenin yamacında yer alan Savur, Asurlulardan Romalılara ,Bizanslılardan Artuklulara köklü uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır.Osmanlı topraklarına katılması Yavuz Sultan Selim dönemini bulur.Yukarı Mezopotamya’yı Yukarı Dicle Havzası’na bağlayan geçit noktalarında konumlanan kale , antik çağlarda ve ortaçağda bölge hakimiyetini elinde tutmak isteyenlerin ele geçirmeye çalıştığı bir mevkiydi.İlk yerleşim yerinin Savur Kalesi olduğu düşünülüyor.Savur’un  pencereleri oymalı,yüksek tavanlı ve avlulu konaklarından Hacı Abdullah Bey konağı şehrin mimarisinin en güzel örneklerindendir.
Sakarya / Taraklı
Sakarya il merkezine 65 kilometre uzaklıkta olan Taraklı , etrafı dağlarla çevrili dar bir vadide kurulmuş .Taraklı , Osmanlı’nın ilk yerleşim yerlerinden biri ve tarihi evleri ,çarşısı, çeşme ve hamamlarıyla Osmanlı şehir dokusunun çok iyi korunduğu yerlerden.Mimar Sinan tarafından yapılan Yunus Paşa Camisi kentin en önemli kültürel varlıklarından.Başta Kadirler Konağı ,Çakırlar Konağı ve tüm Taraklı’ya hakim cihannümasıyla bilinen Haşim Ağa Konağı( Fenerli Ev) olmak üzre yüzü aşkın tescil edilmiş ev ve konak Osmanlı mimari örneklerini sergiliyor.
Bolu / Göynük
Göynük, ortasından dere akan bir vadinin , iki yamacına kurulmuş, cumbalı evleriyle tarihi dokusunu koruyan nadir Osmanlı kasabalarından biri.Orhan Gazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa’nın yaptırdığı cami ve hamam hala hizmet veriyor.Göynük aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin için 1464’te yaptırdığı Akşemsettin  Türbesi’ne ev sahipliği yapıyor. 1923‘te yapılan Zafer Kulesi kasabanın sembolü haline gelmiş.

İlçenin doğal güzellikleri ; Göynük Kapıdağı Ormanı, Çatak Kaplıcaları, Sünnet Gölü ,Çubuk Gölü ,Bölücekova köyü şelale ve kanyonu …

11 Eylül 2017 Pazartesi

Vizeniz olmadan da gidebileceğiniz bazı şehirler

Vizeniz olmadan da gidebileceğiniz bazı şehirler
Henüz bir tatil hazırlığınız ya da planınız yoksa da telaşlanmayın. Dilediğinizde çantanızı alıp vizesiz yurt dışı tatiline çıkabileceğiniz birçok adres sizi bekliyor. İşte vizeniz olmadan da gidebileceğiniz bazı şehirler.
Saraybosna / Bosna Hersek
Hem Doğu’dan hem de batıdan izler taşıyan Bosna Hersek’te şehrin kalbinin attığı yer olan Osmanlı’dan yadigar Başçarşı, Mimar Sinan’ın Bosna’daki eseri Gazi Hüsrev Bey Cami, yine bir Osmanlı yapısı Ay Saati ve çok iyi korunmuş Osmanlı köyü Poçitel görülmesi gereken önemli yerlerden. Bosna savaşında kullanılan ve şehrin tüm ihtiyaçlarının karşılandığı tüneller, 16’ıncı yüzyılda Mimar Hayruddin tarafından yapılan Mostar Köprüsü ve I. Dünya Savaşı’nı başlatan olayın yaşandığı Latin Köprüsü görülmesi gereken tarihi ve turistik mekânlar.
Mokano Ville / Monako
Eğlence, konaklama ve gece hayatında farklı gelir düzeyleri için geniş alternatifler sunan Monaco, lüks ve konforlu spa programlarıyla sağlık ve güzellik peşinde koşunlar için de önemli bir merkez. Prens 1. Albert tarafından inşa ettirilen Oceanographic Müzesi ve akvaryum uğranılacak yerler arasında. Akdeniz’e kıyısı olan Fransa’nın bağımsız şehir devleti Monako Prensliği gezginlere ilginç deneyimler vaat ediyor.
Kazablanka / Fas
Bir filmden daha fazlasını sizlere canlı canlı görebilme fırsatı sunan Kazablanka Fas’ın Atlantik Okyanusu kıyısındaki kentidir. Filmin bir çok sahnesinde geçen Rick’s Cafe’ye giderek o sahnelerin içine girebilir, kışın bu soğuk ayında okyanus kıyısında sıcak günler geçirebilirsiniz. Şehre damgasını vuran 2’inci Hasan Cami ve türbesi, surlar içindeki eski pazar Medina, Arap ve Fas kültürünün en otantik adresi Quartier Habous görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Otantik yemeğin tek adresi La Fibule.
Batum / Gürcistan
Belki de ülkemizde en sık gidilen şehirlerden birisi olarak Batum'u örnek gösterebiliriz. Yemyeşil dağlar ile kilometrelerce uzayıp giden bir kumsal arasında kurulu Batum’a pasaportunuz olmasa dahi kimlikle Artvin’den yürüyerek geçebilirsiniz. Son yıllarda eğlence ve gece hayatıyla dikkatleri çeken Batum, doğa, tarih, sanat ve lezzet gibi alanlarda da farklı alternatifler sunuyor. Şehrin sakin ve huzurlu havası, ucuzluğu ve insanların yardımseverliği tatil için Batum’u cazip kılan özellikler arasında yer alıyor. Ayrıca dünyanın en büyük ve en önemli botanik parklarından biri de Batum’da mutlaka görülmesi gerekenler arasında yer alıyor.
Üsküp / Makedonya
Tarih ve doğa güzellikleri ile öne çıkan ve 500 yıllık Türk hâkimiyetinin izlerini üzerinde hala taşıyan bir şehir: Üsküp. Emin olun Üsküp’te kendinizi Türkiye’de hissedebilirsiniz. Tarihle doğayı bir arada yaşamak isteyenler için ideal bir tatil adresi olan Üsküp birçok kültürel etkinlik için de önemli bir merkez.
Tahran / İran
Fars kültürü ve sanatına dair birçok örnek sunan Tahran, görkemli sarayları, nadide eserler barındıran müzeleri, büyük meydanları, çok sayıda park ve bahçeleri olan bir şehirdir .Havaalanının yakınında bulunan Azadi Anıtı ile geziye başlayabilirsiniz. Anıtın içerisinde İran üretimi çini ve cam sanatı ürünlerinin sergilendiği salonlar ve şehrin büyük bir bölümünü görebileceğiniz seyir pencereleri bulunuyor. Lale parkının kuzeyindeki Ulusal Halı Müzesi’nde ünlü İran halılarından en seçme örnekleri sergileniyor. Şah döneminden kalma Gülistan Sarayı, Bazar-ı Bozorg (Kapalı Çarşı), Şeyh Abdulazim’in türbe ve camisi İran kültürünü tanımak amacıyla muhakkak gezilmesi gereken yerler arasında.
obilet.com adresinden satın aldığınız bir otobüs ya da uçak biletini, kesinti olmadan iptal edebilirsiniz.

8 Eylül 2017 Cuma

Bursa'da günübirlik aktivite yapılabilecek güzel yerler

Bursa'da günübirlik aktivite yapılabilecek güzel yerler
Eğer Bursa'da veya Bursa'ya yakın bir yerde yaşıyorsanız; hafta sonu tatili için sizin de birden çok alternatifiniz var. Başta hafta sonu tailleri olmak üzre, tüm resmi tatilde Bursa ve çevresinde yaşayanlar, kendileri için uygun tatil yerleri aramaya başlarlar. Burada kaç saatlik otomobil yolculuğunu göze aldığınız ve konaklama yapmak isteyip istemediğiniz gideceğiniz yeri belirlemek önemli bir rol oynuyor. Eğer günü birlik bir gezi düşünüyorsanız Bursa içindeki, şehrin kalabalığından uzak alternatifler çok daha cazip olabiliyor. İşte Bursa'da veya Bursa'ya yakın bir yerde yaşayanlar için piknik yapılabilecek güzel yerler.
Cumalıkızık
2000 yılında UNESCO'nun Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Bursa'nın Cumalıkızık Köyü, 2014 yılında ise Dünya Mirası olarak tescil edildi. Osmanlı sivil mimarisinin en görkemli köy yerleşimini günümüze ulaştıran Cumalıkızık, son yıllarda ülkemiz yanında tüm dünyada da tanınmaya başlamıştır. Cumalıkızık kültür varlıkları yanında doğal varlıklarca da zengindir. Onlarca çeşit kahvaltı bulabileceğiniz Cumalıkızık köyü haftasonları oldukça kalabalık olabiliyor. Eğer hafta içi müsait olursanız, kesinlikle sizi sakin ve huzurlu bir gün bekliyo olacaktır.
Misi Köyü
Misi ya da bugünkü adı ile Gümüştepe Mahallesi; Bursa’nın Nilüfer İlçesi’nde Bursa’dan yaklaşık 12 km uzaklıkta yer alıyor. Burası içinden dere geçen, birbirinden renkli evlere sahip şirin bir köy. 1989 yılından beri kentsel sit alanı ilan edilen köyün evleri koruma altına alınmış. Burası da eski bir Rum Köyü. Misi Köyü'nde rengarenk evlerin olduğu sokaklarında kaybolup fotoğraflar çekebilir, dere kenarında çay içerek manzaranın tadını çıkartabilirsiniz. Eğer Bursa'yı çok iyi bilmiyorsanız köyü navigasyonda aradığınızda Gümüştepe Mahallesi diye aramanız gerekiyor.
Gölyazı
Bursa'nın tarihi köylerinden biri olan Gölyazı coğrafi şekli ile Karadağ'ın meşhur Sveti Stefan Köyü'nü andırıyor. Özellikle fotoğraf tutkunları bu köyü kesinlikle es geçmemeli diyoruz. Tarihi dokusu ve balıkçılığıyla meşhur olan Gölyazı'da klasik pikniklerin dışında şehrin kalabalığından uzak sakin bir gün geçirebilirsiniz.
Trilye
İstanbul'dan sadece 2 saat gibi bir sürede ulaşabileceğiniz Trilye, Rumlar'dan kalma bir balıkçı kasabası. Burayı gezip de etkilenmemek elde değil. Bursa'nın diğer turistik kasabalarından sonra burası da turizmin önemini anlamış ve yeni yeni adımlar atıyor. İyice popülerleşmeden Trilye'yi gezmekte fayda var. Trilye yarım günde rahatlıkla gezilebilecek bir yer olarak göze çarpıyor.
Mudanya
Trilye'ye yaklaşık 15 km uzaklıkta yer alan Mudanya'nın tarihi Milattan Önce 7. yüzyıla kadar dayanıyor. Kurtuluş Savaşı'nı sonlandıran Mudanya Mütarekesi ile meşhur bu güzide ilçemizin sokaklarında o ahşap evlerin büyüsüne kapılmamak elde değil. Ayrıca sahilde yürüyüş yapıp, Mudanya'nın meşhur köftecilerini deneyimleyebilirsiniz. Sahildeki Mütareke Müzesi Evi'ni de ziyaret etmeyi unutmayın. İstanbul'dan Mudanya'ya Yenikapı'dan feribot ile ulaşmak da mümkün.

2 Eylül 2017 Cumartesi

Safari yapmanın püf noktaları nelerdir?

Safari yapmanın püf noktaları nelerdir?
Afrika’nın kimi yerlerinde, birçok avcının katıldığı, toplu biçimde yapılan yabanıl hayvan avı olarak bildiğimiz Safari yapmak göründüğü kadar da kolay bir eylem değil. Fillerin, gergedanların peşinden koşmak, kahvaltı yaparken karşıdaki gölde suaygırlarını izlemek, aslan yattığı yerden mi belli olur? gidip yerinde gözlemlemek… Kulağa tehlikeli ve zor gelebilir ama aslında değil, önemli olan doğanın kurallarını ve doğaya nasıl hazırlanacağınızı bilmek.
Öncelikle Safari yapacağınız ülkeyi iyi seçin
İlk kez safari yapacaklar ve balayı çiftleri için ideal bir ülke Güney Afrika doğru tercih olabilir. Cape Town’a bir saat uçuş mesafesindeki Grahamstown’da lüks balayı lodge’ları var. Kichaka Luxury Game Lodge dört gün kaldığım ve gözüm kapalı önerebileceğim bir yer. Biri sabah gün doğduktan hemen sonra, biri de günbatımı saatinde olmak üzere iki kez üçer saatlik safari hakkınız var. Güney Afrika’da tek seçeneğiniz Grahamstown değil, ülkenin farklı noktalarında yaklaşık 25 milli park var. Kruger ve Kgalagadi Transfortier en çok bilinenler. Tanzanya da bir diğer safari rotası. Beş büyüğün yanı sıra Afrika antilobu görme ihtimaliniz de yüksek. Özellikle de büyük göçün yaşandığı aralık ve mayıs ayları arası en yoğun dönem. Yaklaşık 15 ulusal parkı var, en ünlüsü Serengeti.
Gideceğiniz ülkeye göre ilaç, aşı hazırlığı yapın
Ülkenizi seçtikten sonra yapmanız gereken ilk şey aşıya ya da ilaca ihtiyacınız olup olmadığını öğrenmek. Her ülkenin farklı kuralları var. Örneğin sinek küçük ama bazı ülkelerde sıkıntı yaratabiliyor. Dolayısıyla Kenya ve Tanzanya sıtmaya karşı ilaç kullanılmasını istiyor, ama Güney Afrika’da hiçbir aşı ya da ilaca gerek yok. Ülkelerin kuralları genel itibariyle belli ama dönemsel yaşanan bir gelişme bu kuralların tedbiren de olsa değişmesine neden olabilir. O yüzden buraya genel-geçer kurallar yazıp sizi yanıltmayalım, en doğru bilgi alabileceğiniz yere yönlendirelim. İstanbul Karaköy’deki Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Seyahat Sağlığı Danışma Hattı’na: 444 77 34
Bavulunuzu küçük tutun
Bu konuda detaylara geçmeden önce bir uyarı yapalım. Afrika’da safari yerleri genelde iç hat uçuşlarıyla ulaşılan yerler. Afrika’da iç hat seferi yapan uçakların çoğu da küçük uçaklar. Bazı uçaklar var ki, yanınıza almayı bırakın bagaja bile en fazla 15 kilograma kadar izin veriyor. Bu yüzden bavulu olabildiğince küçük tutun ve iç hat uçuşu yapacaksanız havayollarının kurallarını mutlaka gitmeden okuyun.
Şıklıktan öte rahat kıyafetler tercih edin
Rahat pantolon, rahat ayakkabı, rahat tişört… Şıklıktan öte ve önce mutlaka rahat olacağınız kıyafetlerini seçin. Safari şapkası da sizi güneşten koruyabileceği gibi şıklık için zaten yeterli olacaktır. Hangi mevsimde giderseniz gidin etek ve şort tercih etmeyin, sivrisinekler ve etrafınızdaki bazı bitkiler sıkıntı yaratabilir. Genelde toprak, bej renkler tercih ediliyor ama hayvanların çoğu siyah-beyaz görür, dolayısıyla renk değil, rahatlığa öncelik verin.
Yanınızda fotoğraf makinesi ve dürbün bulundurun
Peki kıyafetten başka yanımıza ne almalı? Hayatınızda belki bir defa yaşayabileceğiniz bir deneyime gittiğinizi düşünürsek iyi bir fotoğraf makinesi şart. Vahşi hayvanların biraz nazlı olabileceklerini ve belli bir mesafede kalmanız gereceğini düşünürsek bavula bir de dürbün eklemeniz iyi olabilir.
Doğru zamanda Safari yapın
Son olarak Safari ile ilgili en önemli detaylardan biri de hangi mevsimde yapacağınız. Öncelikle gittiğiniz ülkenin sezonlarını kontrol etmeniz gerekiyor. Güney Yarımküre ülkeleri mevsimleri bize göre tam ters yaşıyor. Tasviyemiz aralık-ocak-şubat aylarında, yani Güney Yarımküre’nin yaz sezonunda gitmeniz. Aksi halde yağışlı havayla karşılaşmanız olası,  bu da vahşi hayvanların saklanması ve onları görme şansınızın düşmesi demek. Yüksek sezonların fiyatları düşük sezona göre elbette pahalı ama hayatta belki de bir kez yaşayacağınız bir deneyim olduğunu düşünürsek buna değer.

Her türlü kültür, sanat ve turizm ile ilgili bilgi ve gelişmeleri bakanlığın http://www.kultur.gov.tr/ adresinden öğrenebilirsiniz.