27 Eylül 2017 Çarşamba

Dünyanın kayıt dışı 7 harikası


Klasik olarak bildiğimiz dünyanın 7 harikasının dışında, adeta keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik bizi bekliyor. Seyahat etmeyi ve yeni yerler görmeyi bir yaşam biçimine dönüştürmüş kişilerin kesinlikle görmesi gereken, dünyanın kayıt dışı 7 harikası...
Derawar Kalesi / Pakistan
Çöl ortasındaki kale, kare şeklini oluşturan 40 burçtan oluşuyor. 30 metre yüksekliğindeki burçların toplam çevresi 1500 metreyi buluyor. Ülkenin zor ulaşılır bir köşesinde yer alan kaleyi birçok Pakistanlının dahi bilmediği düşünülüyor.
Chand Baori / Hindistan
Rajasthan bölgesinde yer alan bu ilginç yapıda basamaklarla büyük bir su kuyusuna iniliyor. Kuyu 800-900'lü yıllarda bir Hint kralı tarafından yapılmış.
Parlamento Sarayı / Romanya
Dünyanın en büyük, en pahalı ve en ağır idari binası Bükreş'te bulunuyor. Çavuşesku tarafından 1984'te yaptırılan bina 12 katlı. 3100 odalı bina 330 bin metre karelik bir alanı kaplıyor.
Büyük Hint Seddi / Hindistan
Rajasthan eyaletinde 1443'te inşa edilen duvar 36 km uzunluğunda. Duvar bölgedeki 360 tapınağı korur hale getirilmiş.
Mostar Köprüsü / Bosna-Hersek
Mostar şehrinden geçen Neretva Nehri üzerinde 1566'da Osmanlılar tarafından inşa edilen köprüyü Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin yaptı. Köprü için 456 taş kullanılmış. 4 metre genişliğinde, 30 metre uzunluğunda ve 24 metre yüksekliğindeki köprü İslam mimarisinin Balkanlar'daki en çarpıcı örneklerinden biridir. 1990'larda yıkılan köprü tamir edilerek yeniden kullanıma açıldı.
Büyük Cenne Camisi / Mali
1907'de inşa edilen cami dünyanın en büyük kerpiç binası. Sudan'dan Atlantik sahiline kadar uzanan kuşaktaki en başarılı mimari yapılardan biri olarak görülen cami, 1988'de Dünya Mirası listesine alındı.
Şeyh Lütfullah Camisi / İran

İsfahan kentindeki bu cami Sefevi dönemi mimarisinin şaheserlerinden biridir. 1603-19 yılları arasında Şah Abbas döneminde inşa edilen caminin ilginç yanı minaresinin ve avlusunun olmamasıdır. Şahın haremindeki kadınların ibadeti için inşa edilmiştir.

25 Eylül 2017 Pazartesi

Burdur'un antik kenti Sagalassos


Günümüzde Burdur'un Ağlasun ilçesi sınırları içinde kalan tarihi Sagalassos Antik Kenti, denizden 1450 ile 1600 metre yükseklik arasına kurulmuş Akdeniz'deki önemli bir şehirdir.
Burdur’un Ağlasun İlçesindeki UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunan Sagalassos Antik Kenti, milattan önce 333 yılına dayanan geçmişiyle tatilcilerin ilgisini çekiyor. Güvenlik kaygısı ve suyun bolluğundan dolayı yüksek bir bölgeye kurulan antik kent, Roma İmparatorluğu etkisi altına kalan bir kültüre sahip.
1. yüzyılda altın çağını yaşayan kent, kültürel anlamda ilerici yapısıyla tanınıyor. 4. yüzyılda Hristiyanlığı seçen Sagalassos halkı, 5. ve 6. yüzyıllarda da mimari olarak hızlı büyümüş. Deprem ve veba salgınları ile sarsılan Sagalassos’ta daha sonraki yüzyıllarda nüfus giderek azalmış. 13. yüzyıldan sonra ise, Sagalassos'ta İskender Tepesi'ndeki son kale de Selçuklular tarafından yıkılınca boşalmıştır.
Sagalassos’un Tarihçesi
Sagalassos Türkiye’nin güneybatısında, Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer alır. Antalya’dan yalnızca yaklaşık 100 km uzaklıktadır. Antik kent dağ eteklerine, denizden 1450 ile 1600 metre yükseklik arasına kurulmuştur. Güneyinde Akdeniz, kuzeyinde Anadolu platosu yer alır. Hemen doğusunda 2271 metredeki zirvesiyle Akdağ yükselir.

Antik kentin civarında pekçok verimli ova vardır. Bunlar zamanla kent topraklarına dahil olur. Bunlardan en önemlisi ve Sagalassos idaresine ilk katılan (MÖ 2. yüzyıl başında) Burdur Ovasıdır. Böylece kentin tarım alanı büyük ölçüde genişler ve bu durum ileriki yıllarda Sagalassos’un Anadolu Roma yol ağına bağlanmasına olanak sağlar. Ardından, Augustus Dönemi’nde Bağsaray ve Çelitkçi vadileri de kentin idaresi altına girer.

24 Eylül 2017 Pazar

Beyrut seyahat rehberi


Akdeniz kıyılarındaki Beyrut, Lübnan'ın atar damarı desek yanlış olmaz. Başkent, hem doğal bir liman olarak ülkenin en önemli kapılarından birisi olarak denize açılıyor, hem de şehre hayat veren Beyrut Nehri sayesinde bu ticaret kapısı sadece Akdeniz kıyılarıyla sınırlı kalmıyor ve ülkenin içerisine doğru sızmayı başarıyor.
Şehir hala geçmişin izlerini taşıyor
Beyrut sadece bugüne özgü değil, geçmişe dair değerleri de yaşatan bir şehir olarak karşınıza çıkıyor. Tarihi neredeyse 5 bin yıl öncesine dayanan şehir, uzun yıllar Ortadoğu'nun ticaret, ekonomi ve felsefi merkezlerinden biri olarak yükselmiş olsa da, yaşanan iç savaştan sonra bu özelliklerini ikinci planda bırakmıştır. Buna rağmen Beyrut kendini geliştirmeye devam etmekte ve geçmişte sahip olduğu özellikleri yaşatmak için elinden geleni yapmaktadır. Özellikle bu dönemin anıları bugün Beyrut sokaklarında hala görülmektedir. İşte tam da bu yüzden geçmiş ve gelecek arasındaki köprüyü Beyrut sokaklarında gezerken damarlarınızda hissedeceksiniz.
Şehrin Ulusal Müzesi sizi büyüleyebilir
Şehrin sokaklarında gezmeye başladığınızda, gitmeniz gereken başlıca birkaç durak olacak. Bunlardan ilki Beyrut Ulusal Müzesi. Lübnan'daki arkeolojik eserlerin başlıca durağı olan müze, mimarisiyle sizi büyüleyecek. Burada tarihe bir kez daha tanıklık etme fırsatı bulacaksınız.
Farklı kültürleri bir arada barındırıyor

Yolunuza tarihi sokaklarda gezerek devam ettiğinizde bir diğer durağınız Aziz George Yunan Ortodoks Kilisesi olacak. Farklı kültürleri yaşattığı gibi farklı dinlere de ev sahipliği yapmış olan şehir, bu dinlerin hepsine saygıda kusur etmeden, mimari ve tarihi değerleri yaşatmayı başarıyor ve bu kilise, tüm ihtişamıyla ziyaretçilere kapılarını açıyor. Aynı şekilde El Ömer Camii, Muhammed Al-Amin Camii de ziyaret etmeniz gereken harika ibadethaneler olarak listenizde yer almalı.

22 Eylül 2017 Cuma

Dünyadaki peyzajların en güzel örnekleri


Bahçeler hayatımıza her dönemde renk katmıştır. Gerek görüntüsüyle, gerek doğal yaşama olan katkısıyla dünya gözüyle görülmesi gereken, en güzel peyzaj örnekleri...
The Abbotswood Estate / İngiltere
Bu İngiliz Bahçesi kadar sessiz ve sakin bir yer bulmanız oldukça zordur. Bu geleneksel mülk o kadar popüler ki, 2015 yılında David-Victoria Beckham çiftinin bu araziyi 38 milyon dolara satın alacaklarına dair dedikodular bile çıkmış, ancak bu gerçekleşmemiş. İçerisinde 13 çiftlik evi ve 1 kulübenin bulunduğu arazi, eşsiz bahçesiyle tanınıyor.
San Casciano In Val Di Pesa / İtalya
13. yüzyıldan günümüze ulaşmış olan Chianti Classico Rennaissance villası, tarihle günümüz arasında adeta bir köprü görevi görüyor. Önceleri rahibeler manastırı, yakın geçmişte ise ünlü Hollandalı ressam Karel Appel'in evi olan bu yer, 4.047 hektar üzerinde kurulmuş sakin ve deniz kenarı bir ortamda bulunuyor. Arazide birbiriyle bağlantısı bulunan birçok bahçe bulunuyor ve bu bahçeler ağaçlardan çitlerle birbirinden ayrılıyor. Bu göz alıcı bahçenin fiyatı ise 19.5 milyon dolar.
Escarpment Estates / Kanada
Arthur P. Fishman tarafından dizayn edilen Fransız Köşkü, Canadian Rockies sıradağının doğusunda bulunuyor. Ziyaretçileri karşılayan antika su çeşmesi New Orleans'taki Katrina kasırgası sonrası açık artırmayla satın alınıp buraya getirilmiş. Yüzlerce gül çalılığı bulunan bahçeyi ve inanılmaz bir manzaraya sahip balkonu ziyaret ettiğinizde, gerçekten de dünya üzerinde daha etkileyici bir yer olamayacağını düşünüyorsunuz.
Great Neck / New York
New York'ta yer alan Great Neck, 3.2376 hektarlık araziye kurulan ve 3 rezidansın bahçesinin birleşiminden oluşuyor. Şehre oldukça yakın olan Great Neck, 3 tane harika su çeşmesi sayesinde ilgi odağı olmaya devam ediyor. Burayı satın almak isterseniz 100 milyon doları gözden çıkarmanız gerekiyor.
Emerald Lake Estate / Teksas
Teksas'ta bulun 74 hektarlık arazinin Akdeniz tarzı dizayn edilmiş evi çok gösterişli olmasa da, Japon bahçesi ve 5000'den fazla açelyanın bulunduğu botanik bahçesiyle gerçekten göz kamaştırıyor ve 18.7 milyon dolarlık fiyatıyla da dikkat çekiyor. Arazinin şu anki sahipleri, yerel bahçe kulüplerine ‘Açelya Yürüyüşü' adlı etkinlik için bahçelerini açıp her yıl sergiliyorlar.

20 Eylül 2017 Çarşamba

En gözde yurt dışı tatil noktaları


Her kıtanın, ülkenin ve hatta bölgenin kendine ait güzelliklerini görebildiğimiz bir dünyada yaşıyoruz. Bunun en güzel örneklerinden birisi de şüphesiz ki ülkemiz. Ancak dünyanın dört bir yanında da onlarca mükemmelliği barındıran birçok yer var. Seyahat etmeyi seven, farklı ülkeler, yerler görmeyi deneyimlemek isteyenler için en gözde yurt dışı tatil noktalarına şöyle yakından bir bakalım...
İbiza Adası / İspanya
İtalya ile birlikte Akdeniz'deki diğer bir önemli turizm merkezi de İspanya. Endülüs bölgesi önemli bir turizm merkezi olmayı sürdürürken İbiza adası da uzun plajı ve temiz denizi ile beyaz mimarinin ön plana çıktığı ve yine ünlülerin tercih ettiği bir yer. Bu özelliklerin yanı sıra gece hayatı da oldukça popüler. Hatta burası için derler ki “İbiza'da yaşanan İbiza'da kalır!”
Petrovaç / Karadağ
Balkanlar tarihi ve kültürel yakınlıkla birlikte gelişen turizm potansiyeliyle Türkleri çekmeye devam ediyor. Özellikle dağların bol olduğu bir ülke Karadağ. Aynı zamanda Akdeniz'de dolaşan büyük yolcu gemileri, lüks yatlar ve teknelerin de uğrak yeri. Buranın en ünlü sahil kasabası olan Petrovaç zümrüt yeşili ormanları, turkuaz renkli denizi ve tarihi zenginlikleriyle kendine hayran bırakıyor.
Dubai / Birleşik Arap Emirlikleri
Son dönemde çölün ortasında bir şehir olan Dubai, hem bölgesinin hem de dünyanın ticaret ve turizm merkezlerinden biri olarak öne çıktı. Şehrin belki de en önemli özelliği ulaşım sistemi; böylece uzun yolculuklar yapmadan kumsalların keyfini çıkarıyorsunuz. Son derece lüks otellerde, dünyanın çeşitli mutfakları tadılabilirken, tatilin her noktasında oryantal hava da rahatlıkla hissediliyor.
Sakız Adası / Yunanistan
Yunan adaları yakınlığı ve vizesiz seyahat ayrıcalığıyla Türk kullanıcıların sosyal medya paylaşımlarında önemli yer tutuyor. Çeşme'den kolaylıkla feribot kullanarak adaya ulaşılabiliyor. Özellikle Sakız Adası geometrik desenli köyleri, yel değirmenleri, Orta Çağı andıran dar ve gizemli sokakları, Lithi Plajı gibi pırıl pırıl denizi ile ziyaretçileri çekiyor.
Cannes / Fransa
Fransa'nın tarihi ve doğal güzellikleri arasında en dikkat çeken bölgesi film festivaliyle de popüler olan Cannes şehri. Sosyal platformlardaki paylaşımlardan şehrin deniz mahsullerine dayanan yemek kültürü dikkat çekiyor. Restoran ve cafeleri dolaşmadan Cannes seyahati tamamlanmış sayılmıyor. Bunun yanı sıra dünyanın iyi 10 gece kulüplerinden biri olarak nitelendirilen Gotha da burada bulunuyor.
Maldivler
Hint Okyanusu'nun ortasındaki bu adalar topluluğu deniz, kum ve güneşin yanı sıra dalış turları ile Facebook paylaşımlarında öne çıkıyor. Adalarda deniz uçağına binmek oldukça popüler. Avrupa'daki benzerlerini aratmayan otellerde harika bir manzarada tatil deneyimi de bulunuyor. Ayrıca burası Türk turistlerin balayı tercihleri arasında da ön sırada yer alıyor.
Pasitano ve Amalfi Kumsalı / İtalya
Akdeniz'in hatta dünyanın en önemli üç turizm merkezi varsa, biri de şüphesiz İtalya'dır. Roma İmparatorluğu temelli kültürel mirası, günlük hayata ilham veren tekstil sektörüyle öne çıkan ülkede son dönemde turistler arasında popüler olan yer ise Positano, Amalfi kumsalı. Üstelik Instagram paylaşımlarından görüldüğü kadarıyla pek çok Hollywood ünlüsü de tatil için burayı tercih ediyor.

19 Eylül 2017 Salı

Uçak bileti almak için kullanabileceğiniz siteler


Özellikle yurtdışı seyahatlerinde kur farkından dolayı uçak biletleri çok uçuk fiyatlara çıkabiliyor.Sizler için düzenlediğimiz uçak bileti almak için kullanabileceğiniz siteler yazısında daha ucuz bilet almanız mümkün olacaktır.
Aerobilet
Mükemmel kampanyaları olan bir site olarak Aerobilet'i söyleyebiliriz. Ancak mobil uygulaması daha kullanışlı ve kampanyalara mobil uygulamalar üzerinden gerçekleşiyor.
Skyscanner
Kullanımı en kolay ve aynı anda en fazla filtre kullanarak sırt çantalı dostu bir web sitesidir.
Turna
Aynı zamanda puan kazanmak ve kampanyaları sayesinde yılın her dönemi olmasa da bazen bazı destinasyonlara uygun fiyatlara bilet seçeneği sunmaktadır. Kullanımı da gayet rahattır.
Momondo
Diğer sitelere göre daha geri planda olan Momondo, yine de uygun biletler bulabileceğiniz uygulamalardan birisidir.
Rome2rio
Uçak biletinin yanı sıra diğer ulaşım araçlarını da sizlere sunar. Kullanım dili İngilizce olduğu için bazen tercih edilmez ancak eğer yabancı diliniz varsa kesinlikle kullanmaktan çekinmeyin.

18 Eylül 2017 Pazartesi

Neden Trabzon'a seyahat etmeliyim?

Ülkemizin en yeşil yerlerinden birisi olan Trabzon, Karadeniz turlarının vazgeçilmez şehri konumundadır. Bu yazımızda meşhur yemekleri, doğa güzellikleriye her yıl binlerce turist ağırlayan Trabzon'a seyahat etmenin nedenlerini sıraladık.
Tabii ki; Sümela Manastırı
Trabzon denilince birçok kişinin aklına gelen şeylerin başında Sümela Manastırı gelmekte. Bu manastır yalnızca Trabzon’da değil aynı zamanda Karadeniz Bölgesi içersinde yapılmış olan en görkemli yapı olarak da bilinmekte. Maçka’daki Karadağ eteklerine kurulmuş olan manastır vadiden 300 metre yükseklikte, müthiş bir manzaraya sahiptir. Turistlerin gözde mekanlarından biri olan manastır kışın karla kaplı iken yazın ise yemyeşildir.
Doğa Harikası; Uzungöl
Çaykara ilçesinde yer alan Uzungöl özellikle de doğal güzellikleri ve sık ormanları ile tam anlamıyla turistik bir alan. Doğa yürüyüşünün yanı sıra burada bisiklet turları yapılabileceği gibi aynı zamanda isteyen kişiler burada uzu süre kalmak istiyorsa otellerde de konaklayabilir.
Şarkılara konu olan; Boztepe
Karadeniz’e yukarıdan bakmak isteyen kişilerin gidecekleri nokta hiç şüphesiz ki Boztepe. Özellikle de akşam saatlerinde burada bulanan kafelerde bir taraftan yeni demlenmiş çayın tadını çıkartırken diğer bir taraftan ise manzarayı doyasıya seyredebilir, böylece Trabzon’un tadını en iyi şekilde çıkartmış olursunuz.
Otantik cennet; Zigana Yörük Çadırı
Trabzon’un 3 farklı yerinde kurulmuş olan Yörük çadırı özellikle de son dönemlerde en çok turistlerin gittiği mekanlar arasında. Ziyaretçilerine otantik bir ortam sunmayı başaran bu açık alanda açık büfe kahvaltı servisi sayesinde gelenlerden tam not almayı da başarmış oluyor. Oldukça geniş bir kahvaltı seçeneğine sahip olan Zigana Yörük Çadırı’nın fiyatı ise tahmin edilenden çok daha uygun. Böyle olunca isteyen herkes gerek tek başına gerekse sevdikleri ile burada dilediği gibi zaman geçirebiliyorlar.
Yeşilin her tonuyla; Yaylaları
Hiç şüphesiz ki yalnızca Trabzon değil Karadeniz denildiği zaman insanların akıllarına gelen şeylerin başında yaylalar gelmekte. Sahip olduğu yeşil doğası sayesinde görenleri kendine hayran bırakan Trabzon’a gelenlerin buraları ziyaret etmeden gitmemeleri gerekmekte. Garester Yaylası, Sera Gölü Yaylası, Lapazan Yaylası, Maçka – Kiraz Yaylası, Maçka – Mavura Yaylası gibi pek çok farklı yayla özellikle de yaz aylarında ziyaretçilerini beklemekte.
Oksijenden başınızı döndürecek; Ormanları
Karadeniz’in dört bir yanı muhteşem yeşillikler ile kaplı. Dolayısıyla buraya gelecek olan kişiler kendilerini şehrin kötü havasından ve enerjisinden kurtarıp bu alanda kendilerini yenileyecek ve böylece enerji depolayacaktır. Bir taraftan tertemiz hava ile yenilenirken diğer bir taraftan ise dağların eteklerinde yer alan köyler ziyaret edilebilir.
Kuymak !
Bazı yerlerde mıhlama olarak da bilinen bu müthiş lezzet mısır unu, tuzlu peynir ya da özel mıhlama peyniri ve tereyağı ile yapılmaktadır. Altın sarısı rengi ile tadanları kendine hayran bırakan bu lezzet, Trabzon’daki pek çok yerde misafirler için özel olarak hazırlanmaktadır. Kuymak ve yanındaki taze Trabzon ekmeği olmak üzere muhteşem lezzetler ile gelenler buradan memnun ayrılmış oluyor.
Ayasofya Müzesi

Kilise olarak yaptırılmış olan Ayasofya Müzesi, daha sonrasında ise cami ve hastane olarak kullanılmıştır. Şimdilerde ise müze olarak buraya gelen turistleri kendine çekmektedir. Sümela Manastırı ile birlikte Trabzon’un en fazla turist çeken alanlarından biri olarak bilinir.